Google’ın yaptığı bir araştırmaya göre artık kullanıcıların %85’i alışverişine bir cihazda başlayıp işlemi farklı bir cihazda tamamlıyor. Türkiye’nin %84’ü akıllı telefon kullanıyor ve neredeyse ortalama olarak günde 78 kez telefonumuza bakıyoruz. Böyle bir ortamda yaşarken e-ticaretin gelişmemesi beklenemezdi. Omni-channel ise bu gelişmelerin en zirvesinde yer almaktadır.
İnsanlar önce fiziksel mağazaya gitmeden internetten araştırmalara başladı. Almayı düşündüğü ürünleri internet üzerinden araştırdı, yapılmış yorumları okudu ve fikir edindi. Bu yorumlar satın alma alışkanlıklarını bile değiştirdi. Sonrasında yaptığı araştırmalar sırasında önüne çıkan yönlendirmeler (reklam, link vb) ile e-ticaret siteleri ile tanıştı. Kullanıcılar e-ticaretteki fiyat farklarını gördü. Mağazadan daha uyguna alabileceği ürünleri gördü, farklı farklı e-ticaret sayfalarında araştırdıkça ucuzlayan fiyatları keşfetti.
E-ticarette Hız Devri
Bu sayede e-ticaret her geçen gün kullanıcı sayısını ve alışveriş hacmini arttırdı. Artık insanlar mağazalarda gezerken elinde telefonla hem internetten bilgi alıyor hem de alışverişini mobilden tamamlıyor. Bu sayede daha ucuza ve güvenilir bir sürecin içerisine giriyor. Hele ki e-ticaret markasının bir de fiziksel mağazası bulunuyorsa işte o zaman daha güzel oluyor. Ürünü mağazadan hızlıca teslim alabiliyor, değişim ve iade süreci daha kısalıyor. Omni channel ile birlikte değişen alışveriş alışkanlıkları müşterilere kolaylıklar sağlıyor. Müşteri e-ticaret sitesine giriş yaptığı farklı cihazlardan işleme kaldığı yerden devam ediyor. Örneğin; ürün araştırması ve incelemesine iş yerindeyken mobilden başlayan müşteri, akşam eve gittiğinde bilgisayardan ürün satın almasını tamamlayabiliyor.
Omni Channel ve Dijital Asistan
E-ticaret sitelerinin kendi telefon uygulamaları ise tamamen her şeyi kolaylaştırıyor. Kullanıcılar daha önce kredi sisteme kaydettiği kartı ile tek tuşla alışverişini tamamlayabiliyorlar. Ayrıca hem mobil uygulama üzerinden hem internet tarayıcısı üzerinden müşterinin yaptığı araştırmaları machine learning algoritması ile algılayan yazılımlar, müşterilere ilgilenebilecekleri ürünlerin bildirimlerini atıyor. Bu sayede müşteriler kendileri için asistantan sayılabilecek bu teknoloji sayesinde alışverişini daha da kolaylaştırıyor. Artık günlük hayatta Dünya’da %40’lık bir kesim dijital asistan kullanıyor. Bunlar evlerdeki akıllı robotlar olurken bazen de telefondaki siri gibi uygulamalar olabiliyor.
‘’Müşteri Takibinin ve Anahtar Cümlelerin Satışa Etkisi’’ adlı tezimi buradan indirebilirsiniz.