Alaçatı’ya gitmeden önce biz de senin gibi bir araştıralım dedik. Gitmeden az da olsa fikrimiz olsun, nereye gidilir ne yapılır. Araştırırken birçok yazı ve mekan yorumları okuduk. Hepsi de anlaşarak yazmış gibiydi; Alaçatı çok güzel ama mekanlar çok ilgisiz ve çok pahalı.
Alaçatı mı Paraçatı mı?
Herkes pahalı dedi, e biz de önlemimizi aldık, öyle gittik. İyice araştırdık neresi ucuz, günü kurtarmak için nerede yemek yiyelim, kendimizi şımartmak için gittiğimiz pahalı bir yerde nasıl ilgi görürüz. Hangi saatler karmaşıklığı azaltır ve oranın tadını iyice alırız. Bu arada Alaçatı’yı tatil yapacağınız yer olarak seçtikten sonra orada harcayacağınız parayı çok da düşünmemelisiniz. Evet İstanbul’a göre veya yaşadığınız yere göre pahalı bir yer. Daha her şeyin başında konaklama ayarlarken zaten bunu anlayacaksınız. Buna göre diğer giderleri hesap edebilirsiniz. Bundan dolayı konaklamaya az bütçe ayırıp orada harcayacağınız günlük bütçeyi arttırabilirsiniz. Alaçatı’da gezilecek yerler bir hayli az denebilir. Yel değirmenleri ve dar sokakları dışında gezilecek yer pek yok. Bundan dolayı yemekleri tatmak ve yeni mekanlar keşfetmek istedik.
Bazı Alaçatı esnafının söylediği; zaten 3 aylık sezonda çalışıyoruz onun dışında iş yapmıyoruz diyerek sunduğu fahiş fiyatlara katılmak mümkün değil. Fakat bunu da değiştirmek 5 günde çok mümkün gözükmüyor. Çünkü çok müthiş bir tatilci kitlesi var. Giden bir kez daha gitmek isteyebiliyor. Yoğunluktan dolayı ilgisiz çalışanlar ve çok pahalı mekanlar hakkında çok şey okuduk fakat biz bunu 0 oradan yaşadık diyebiliriz. Yani pahalı mekanları ister istemez yaşadık ama ilgisiz çalışan ve mekan sahibiyle belki de karşılaşmadık. Biz gördüğümüz ilgi alakadan dolayı çok memnun kaldık. Yani o kadar para verdik diye farklı bir ilgi beklemedik. Çalışanlar titizlikle işlerini yapmak için gayret gösterdiğine tanık olduk. Bu da bizce yeterli.
Neler yapılmalı konusunda önce popüler yazıları okuduk. Popüler yazılarda çok bilinen ve Alaçatı’ya giden çoğu kişinin uğradığı yerleri öğrendik. Bu yerlerin ne gibi artı eksileri olduğunu gördük. Bir de Instagram yer etiketlerinden ve kişisel bloglardan yeni keşfedilmeye açık mekan önerilerini aldık. Sonrasında tatilimiz için Alaçatı’ya gittik.
Alaçatı’da Ulaşım / Transfer
Eğer İstanbul’da yaşıyorsanız ve Avrupa Yakası’ndaysanız Atatürk Havaalanı’nın taşınmasıyla birlikte yeni havaalanına gitmek bir hayli zor olacaktır. Ve tabi uçağınız sabah erken saatlerdeyse toplu taşıma imkanınız olmayacaktır. Havaist’in yeni havaalanı için sefer saatlerini ve ücret bilgilerini internet sitesinden bulabilirsiniz. Yaklaşık 20-25 TL arası tutacaktır oturduğunuz semte göre. Sabiha Gökçen Havaalanı için Havataş internet sitesinden detaylara ulaşabilirsiniz.
Biz Vodafone’lu olmanın ayrıcalığını bir kere yaşayalım dedik. Telefon çekmiyor kimseyle doğru düzgün konuşamıyoruz bari transferinden yararlanalım dedik. Yeni havaalanına giderken 150 TL ‘ye gittik. Sabiha Gökçen’den dönerken 100 TL’ye geri geldik.
İzmir Adnan Menderes Havaalanı’na indiğimizde ise Alaçatı’ya gitmek için yaklaşık 1 saatlik yolculuk sizi bekliyor. Alaçatı nerede, havaalanından nasıl gidilir derseniz o da kolay. Burada da Havaş ve yerli otobüs firmaları var. Onun yanı sıra birçok özel transfer firmaları mevcut. Kişi başı 50 TL’den başlıyor. Biz burada da Vodafone transferi kullandık ve 2 kişi 100 TL ‘ye Vito araç ile otele ulaşım sağladık.
Alaçatı’da Konaklama
Gideceğiniz yer herkes tarafından tercih edilen tatil merkezi ise konaklama sorununuzu çok önceden çözmeniz gerekmektedir. Çünkü yaz sezonunda hem kalacak yer bulmakta zorlanırsınız hem de bulsanız bile fahiş fiyatlarla karşılaşabilirsiniz. Biz uzun arayışlar sonunda Avalon Otel’de karar kıldık. Gideceğiniz yer herkes tarafından tercih edilen tatil merkezi ise konaklama sorununuzu çok önceden çözmeniz gerekmektedir. Çünkü yaz sezonunda hem kalacak yer bulmakta zorlanırsınız hem de bulsanız bile fahiş fiyatlarla karşılaşabilirsiniz. Biz uzun arayışlar sonunda Avalon Otel’de karar kıldık.
Alaçatı merkezde butik otellerin yanısıra birçok aile eski taş evini restore edip pansiyon ve butik otele çevirmiş. Çünkü Alaçatı evleri eski mimari ile yapılmış. Bunlara internet üzerinden baktığımızda çok güzel yorumlarla karşılaştık. Daha önce oralarda kalan misafirlerin o oteller ve ev sahipleri için gayet tatlı cümleleri yer alıyordu. Çoğu misafir otel sahibinin tatlı bir dede tatlı bir nine olduğunu ve çok sıcak davrandıklarını yazmışlardı.
Fakat eski evler olması dolayısıyla temizlik ve konfor sıkıntıları yaşanmaktadır. Hem konforlu hem de merkezde olsun diyince de oda fiyatları yüksek çıkıyordu. Ondan dolayı merkeze yürüme mesafesinde olup 1 sene önce sıfırdan inşa edilmiş yeni bir otel tercih ettik. Çalışanları ve otel konforu ile son derece memnun kaldık. Bu arada Alaçatı sezonda oda fiyatları 600 TL’den başlamaktadır. En düşük ücret 600 TL’ye bulabilirsiniz fakat üst sınırı söyleyemiyorum. Çünkü makas çok açık. Odasına, manzarasına, konumuna göre 3-4 bin TL’lere bile günlük oda fiyatları mevcut.
Alaçatı’da Kahvaltı
Web üzerinden yapacağınız araştırmalarda birçok kahvaltı mekanı çıkıyor. Bunların çoğu oteller çünkü otellerin hepsi yöresel köy kahvaltısı adında kahvaltı hizmeti veriyor. Bundan dolayı kahvaltı için mekan aramanıza çok da gerek yok. Konaklayacağınız otelde güzel bir kahvaltı yapacağınıza inanabilirsiniz.
O yöreye ait reçel ve peynirlerin ağırlıklı olarak sunulduğu kahvaltılarda farklı lezzetlerle de tanışmak mümkün. Bunun yanı sıra otel dışında kahvaltı etmek istediğinizde o saatlerde o sıcakta dışarıda pek de bir şey bulamayabilirsiniz. Bundan dolayı yine iyi bir kahvaltıyı iyi bir otelde yapmak isterseniz Alachi Otel kahvaltısını öneririm. Kahvaltılıklar kendilerine ait Urla çiftliğinden gelmektedir.
Alaçatı’da Atıştırmalık
Kahvaltınızı yaptınız biraz dinlendiniz veya havuzda serinlediniz. Sonrasında Alaçatı merkezde yürümek ama güneşten de bunalmak istemiyorsunuz. Birazcık yürüyüp sonrasında soluklanabileceğiniz serin birkaç mekan var. Bunların en başında Da Franco Gelato var. Sıcak havada sizi serinletecek en güzel dondurmalardan birini burada yiyebilirsiniz. Biz aslında internetten araştırdığımız Dondurmino Gelato’yu bulmaya çalışırken birden kendimizi Franco Gelato’da bulduk. Seçmekte bir hayli zorlanacağınız dondurma çeşitleriyle ve tatlı bir Türkçe konuşan İtalyan çalışanıyla(sahibi de olabilir) sizi karşılıyor. Öğlen vakitlerinde limon ve meyve aromalı serinletici çeşitleri denerken akşam saatlerine doğru daha yoğun ve tatlı ihtiyacınızı giderecek nutellalı dondurmayı deneyebilirsiniz. Franco Gelato’dan memnun kalmamıza rağmen başka bir gün merakımızı gidermek adına Dondurmino’ya da gittik ve orası da lezzetliydi.
Bir başka yapacağınız atıştırma aktivitesi ise Köşe Kahve’de oturup damla sakızlı kahve içmek olabilir. Sıcak kahvenizi serinletecek iki soğuk tatlıyı denemelisiniz. Bunlardan bir tanesi dondurmalı crumble bir tanesi ise limonlu mereng.
Bunlar dışında güzel bir mekanda içeceğiniz limonata sizi bir hayli serinletecektir. Sailors adlı mekanda içeceğiniz soğuk kambuchaçayı da bir kez denemek için içilebilir.
İmren Pastanelerini merkezde birkaç yerde göreceksiniz. Onun dışında birkaç tane daha pastane var. Bunların camlarında bomba çıktı yazılarını görünce denemek istedik. Bizim ev restoranda yemeklerimizi yedikten sonra karşısındaki pastaneden bir adet bomba alıp çay ile yedik. İçerisinden çikolata akan bomba eskiden yediğimiz 9 kat tadına benziyordu.
İmren pastanesinin kavala kurabiyesi ve Damla sakızlı kurabiyelerini de deneyebilirsiniz.
Alaçatı’ya özgü değil fakat serinlemenin bir diğer yolu da Yomumu’da taze meyveli yogurt yiyebilirsiniz.
Alaçatı’da Öğlen Yemeği / Akşam Yemeği
Kumru ile başlayabilirsiniz. Hem o yöreye ait bir yiyecek hem de ucuz bir öğlen yemeği ile Alaçatı’ya giriş yapabilirsiniz. Ve yiyeceğiniz Kumru’nun fiyatına göre diğer yiyecekleri oranlayabilirsiniz : ) 5 gün kaldığımız Alaçatı tatilinde sadece ilk gittiğimiz öğlen Kumru yedik. Daha sonra o yöreye ait yemekleri tatmak için araştırdığımız yerleri gezdik. Araştırdığımız mekanlara direkt yemek için gitmeden önce gezmemizin nedeni o mekanların dış görünüşüne bakmak, içeri girip çalışanlarla konuşmak ve en önemlisi rezervasyonlu çalışıp çalışmadıklarını öğrenmekti.
Gezerken gördüğümüz pizza mekanı olan Kırmızı Arduç Kuşu’na da bir başka gün giderek Alaçatı’ya has hazırladıkları kabak çiçekli pizzalarını yedik. Onların sunumu ve lezzeti de bir hayli iyiydi.
Çünkü çoğu popüler mekanların neredeyse 15-20 günlük rezervasyonları dolu. Bu mekanların çoğu akşam rezervasyonlu çalışırken saat 18:00’e kadar rezervasyonsuz olarak müşteri kabul etmektedir. Bu mekanları not ederek hangisine hangi gün geleceğimizi programladık. Çünkü gidilecek çok yer ve yenecek çok fazla yemek var.
Biz ilk gün hariç diğer günler rezervasyon sıkıntısından dolayı öğle yemeklerini neredeyse akşam yemeği gibi yedik. Bizim düşüncemiz zeytinyağlıları ve otları meşhur olan Alaçatı’da özel olmadıkça ana yemek yememek ve hep farklı çeşit mezeleri denemekti. Öyle de yaptık.
Merkezde gezerken gördüğümüz şemsiyeli sokağın güzel ambiyansında akşam yemeği yemek istedik. Bizim ev adlı mekanın farklı mezelerini tattık. Birkaç bilinir mezenin yanında Bizim ev mekanına ait olan alaçatı güzeli de ismi gibi güzeldi.
Özel bir zaman ayırıp bolca vakit geçirmek istediğimiz Asma Yaprağı mekanına gittiğimizde güzel bir bahçe bizi karşıladı. İnternette araştırırken herkesin orayı övmesi hiç tesadüf değilmiş. Yoğunluktan dolayı ilgisiz çalışanlarından bahsediliyordu fakat öğlen rezervasyonsuz gittiğimizde daha iyi bir hizmet aldık açıkçası. Hatta bu mekanı sevdiğimiz için iki kere giderek neredeyse tüm mezelerini tatmaya çalıştık. Köz patlıcan, simkomta, çıtır kabak çiçeği, kabak çiçeği dolması, enginarlı pilav, girit köfte, kızılcık şerbeti, fava, vişneli bamya, patlıcanlı pilav.
En son gün güzel bir mekanda son yemeğimizi yemek istedik ve bunun için bir gün önceden merkezde araştırmaya başladık. Tam bir köy kahvesi görünümünde olan geniş bir avlusu olan dev çınarların gölgelediği Dutlu Kahve’de yemek istedik. Buranın da akşam ambiyansını ve hizmetini gayet beğendik.
Yemek yediğimiz mekanlarda alkolsüz olarak iki kişi için yaklaşık 150 TL – 250 TL arasında hesap ödedik. Ana yemek çok fazla söylemeden mezeleri, ara sıcakları ve oraya has tatlıları tatmaya çalıştık. Ana yemekler ve içki eklendiğinde bu rakamlar bir hayli yukarı çıkabilir. Yunanistan’ın Selanik kentinde ise tavernalarda eğlenmek ve yemek yemek daha ucuz. Selanik hakkında yazılarım için tıklayınız.
Alaçatı’da 2 kişi 46 TL’ye kumru yemek de mümkün, 300-400 TL’ye bir öğün yemek de. Bu tamamen sizin damak tadınıza ve Alaçatı’da neler hissetmek istediğinize bağlı.
Alaçatı genel anlamıyla güzel ve gidildiğinde pişman olunmayacak bir yer. Fakat bir daha bu kadar uzun gitmem. Çünkü 2 gün veya maksimum 3 gün yeterli olabilecek bir yer.
Yunanistan hakkında diğer yazılarım için tıklayınız.